Andrea Yates, ilk çocuğu doğana kadar hemşirelik yapan, NASA’da mühendisi olan Rusty Yates’le evli, dışarıdan bakıldığında oldukça sıradan bir hayatı olan Teksaslı bir anneydi…
EŞİNİ İŞE UĞURLADI, 5 ÇOCUĞUNU KÜVETTE BOĞDU
Art arda yaptığı doğumlardan sonra girdiği doğum sonrası depresyondan çıkamayan hatta artık bu durumu kalıcı hale gelen Andrea kan donduran bu cinayetleri 20 Haziran 2001’de eşini işe uğurladıktan sonra işledi.
Yates 5 çocuğunu Teksas’ın Houston şehrinin banliyösündeki evlerinin küvetinde boğduğunda 37 yaşındaydı. Mahkeme ifadesine göre, kocası Rusty’nin işe gitmesini bekledi.
Andrea ve Rusty Yates’in mutlu evlilikleri ve aileleri 2001’de işlenen korkunç cinayetlerle yok oldu
O gittiğinde ise çocukları 7 yaşındaki Noah, 5 yaşındaki John, 3 yaşındaki Paul, 2 yaşındaki Luke ve 6 aylık Mary’yi teker teker öldürmeye başladı.
KORKUNÇ CİNAYETİ KENDİSİ BİLDİRMİŞTİ
Andrea çocukları boğduktan sonra defalarca 911’i aramış ve çocuklarını küvette boğarak öldüğünü bildirdikten sonra kocası Rusty’ye işten eve gelmesini söylemişti.
Bu korkunç cinayet yıllar süren bir davayla birlikte çok uzun süre hafızalardan silinmedi ve sık sık gazete manşetlerine taşındı.
ÖNCE İDAM SONRA DA MÜEBBET HAPİS İSTENDİ… SON 17 YILINI AKIL HASTANESİNDE GEÇİRDİ
Yates beş kez cinayetle suçlandı. Savcılık kadının işlediği suçu “iğrenç” olarak nitelendirdi ve Andrea’ya idam cezası verilmesini savundu. Ancak savunma makamı, Yates’in yeni doğum yapmış olması nedeniyle ağır depresyon ve psikoz geçirdiğini ve bunun da çocuklarını öldürmesine neden olduğunu savundu.
Andrea Yates başlangıçta cinayetten suçlu bulunmuş ve ömür boyu hapse mahkum edilmişti. Hapiste bulunduğu süreç boyunca da yetkililere çocuklarını ebedi lanetten kurtarmak için iki yıl boyunca onları öldürmeyi düşündüğünü itiraf etti.
Andrea Yates art arda 4 oğlu olduktan sonra bir türlü doğum sonrası depresyonundan kurutlamamış, psikolojisi giderek bozulduktan sonra 4 oğlunu ve 6 aylık kızı Mary’yi evlerindeki küvette sırayla boğup öldürmüştü
ÇOCUKLARINI ÖLDÜRÜP “CEHENNEM ATEŞİNDEN” KURTARMIŞ…
Mahkeme belgelerine göre, hapishanedeki psikiyatristine “Çocuklarım doğru değildi” demiş ve “Ben kötü olduğum için tökezlediler. Onları yetiştirme tarzımla asla kurtulamazlardı. Cehennem ateşinde yok olmaya mahkumlardı” sözleriyle işlediği cinayetleri anlatmıştı.
Avukatları davayı temyize götürdü ve Andrea Yates akli durumu nedeniyle hapishaneden çıkarılıp son 17 yılını geçirdiği akıl hastanesine götürüldü. Mahkûmiyet şartlarına göre Yates’in her yıl bir incelemeden geçme hakkı bulunuyor. Ve bu incelemede hapis geçirdiği yıllar boyunca ıslah olduğu anlaşılırsa serbest bırakılma şansına sahip.
Andrea Yates’in en büyük çocuğu Noah 7 yaşında, kızı Mary ise daha sadece 6 aylıktı…
ÖZGÜR KALMAYI REDDETTİ… ÖLENE KADAR HAPİS HAYATI YAŞAMAK İSTİYOR
The New York Post’un haberine göre Andrea Yates geçen ay hastaneden tahliye edilmeye ehil olup olmadığının belirleneceği bir duruşmayı reddetti. Hatta Andrea Yates’in uzun yıllardır onu özgürlüğüne kavuşturacak bu duruşmalara çıkmayı reddettiği ve özgür kalma şansını değerlendirmediği de öğrenildi.
Çocuklarının ölümünden kendini sorumlu tutmaya devam eden cani anne akıl hastanesinden çıkıp özgür olacağı yeni bir hayata başlamayı asla kabul etmiyor.
Mahkemeye göre Andrea hayatının geri kalanını bu tesiste geçirebilir ve kendisi de başka türlü bir seçeneği kabul etmiyor.
Savcıların önce idam sonra da müebbet hapis istediği cani anne en sonunda bir akıl hastanesine kondu ve hayatının son 17 yılını burada geçirdi… Artık yapılacak değerlendirmeyle özgür kalma şansı olan Andrea’nın çıktığı her duruşmada özgür kalmayı reddettiği ortaya çıktı
CİNAYETTEN BİRKAÇ YIL SONRA BOŞANDIĞI KOCASI ONU HÂLÂ ZİYARET EDİYOR
Cinayetlerden 3 yıl sonra, Ağustos 2004’te, Andrea’nın eşi Rusty Yates, artık evli bir çift olarak birlikte yaşamadıklarını belirterek boşanma davası açtı. 5 çocuğunu annelerinin işlediği cinayete kurban veren Rusty Yates 2006’da yeniden evlendi ve bir oğlu oldu. Rusty 2105’te ikinci eşinden de ayrıldı.
Mahkemeye kayırlarına göre boşanmış olsalar da Andrea ve Rusty hâlâ görüşüyor; Rusty Yates her ay eski eşini ziyaret etmeye devam ediyor.
YAPTIĞI EL İŞLERİNİ HAYIR İÇİN SATIYOR VE ÖLDÜRDÜĞÜ ÇOCUKLARININ FOTOĞRAFLARINA BAKIYOR
Habere göre şimdi 60 yaşında olan Yates bulunduğu akıl hastanesinde “sakin” bir hayat yaşıyor. Günlerini genellikle gökkuşakları ve kelebekler içeren tebrik kartları ve diğer el işleri yaparak geçiren Andrea yaptığı el işlerini sanat gösterilerinde ve festivallerde satıyor.
Bu satışlardan elde edilen gelir ise doğum sonrası depresyondan muzdarip insanlara yardım eden Yates Çocuk Anma Fonu’na gidiyor. Andrea’nın internete erişimi var ve sık sık kocası tarafından kurulan aile web sitesinde vakit geçirerek öldürdüğü çocukların fotoğraflarına baktığı söyleniyor.
Andrea Yates’in akıl hastanesindeki günlerini eski eşi Rusty’nin ölen çocuklarının anısına açtığı web sitesindeki eski fotoğraflara bakarak ve el işi yaparak geçirdiği söyleniyor
“ÖZGÜR OLSA NEREYE GİDEBİLİRDİ Kİ!”
Avukatı George Parnham, Yates’in son 17 yıldır evim dediği tek yer olan Kerrville adındaki akıl hastanesinde mutlu ve başarılı olduğunu anlatıyor ve “Olmak istediği yerde. Olması gereken yerde” diyor ve ekliyor “Yani özgür olduğunu varsaysak bile nereye giderdi ya da ne yapabilirdi. Hiçbir şey…”
*Haberin içindeki aile fotoğrafları Rusty Yates’in açtığı “YATESKIDS” adındaki web sitesinden alınmıştır