Milli aralar futbolseverler için zordur. Gönül verdikleri takımlarından uzak kalırlar.
Ancak bu kez durum farklıydı.
Önce Almanya zaferiyle keyiflendik ardından Galler karşısında istediğimiz sonucu alıp 2024 Avrupa Şampiyonası Finalleri’ne lider giderek adeta mest olduk.
Önümüzdeki 4 ay boyunca milli ara olmayacak. Artık herkes rahatlayabilir! Kısır iç çekişmelere dönebiliriz.
Hakem kararları yine gündemin ilk sırasındaki yerini alacak. Herkes herkes kendi penceresinden “Adalet” arayışına girecek. “Spor programı” adı altında bağırışlar, çağırışlar, aba altından sopa göstermeler… Tehdit bile var.
Hatta dün gece bir youtube kanalında konuşulanlar artık bu işin nerelere varabileceği konusunda net bir tablo ortaya koydu. Gazeteciler (!) başka bir gazeteciyi işini yaptığı için “sela”sını okutmakla tehdit etti.
Böylesini ilk kez görüyorum!
Yasa dışı bahis ve yolsuzluk iddiaları, Dilan-Engin Polat dolandırıcılık soruşturması, Tuzlaspor’daki “bilet olayı”, Eyüpspor’un oyuncu transferleri ve aralarında eski futbolcuların da bulunduğu “Fatih Terim Fonu” ile ilgili yazıları gündem yaratan Murat Ağırel için kullanılan ifadeler inanılır gibi değil…
Programın yorumcularından Nevzat Dindar, “Murat Ağırel, ayağını denk al. Açık ve net söylüyorum. Gazetecilik yap, amenna. Bu yönünü kimse eleştiremez. Ama yaptığın son dönemdeki paylaşımlar ve Galatasaray’ı işin içine çekme çaban yakışıksız. Cumhuriyet’i kullanman da kabul edilebilir değil” dedi.
Diğer yorumcu Alper Mert de Ağırel’i, “Bunu senden isteyenlere gerekli duruşu sergilemeni bekliyoruz. Belli ki bunu senden isteyenler var. Son bir şey söyleyip kapatıyorum. Arkadaşlar unutmayın, evden Galatasaray’ın cenazesi diye gidersiniz, Galatasaray bir bakmışsınız sizin selanızı okutuyor” diye tehdit etti.
Peki neden? Murat Ağırel; Fenerbahçe taraftarıymış, Galatasaray’ı karıştırmaya çalışıyormuş!
Herkes gibi gazeteciler de takım tutabilir. Kişinin özel hayatında ne düşündüğü hangi ifadeleri kullandığı kendisini bağlar.
Bir yere kadar sert eleştiriler prim yapıyor, özellikle “haklarını koruduğu” takım taraftarlarından yoğun ilgi görüyor, para kazandırıyor bunu da biliyorum…
Ancak milyonların peşinden koştuğu bir spor organizasyonunda; “Gazetecilik” adı altında “Eleştiri” sınırlarını alt-üst ederek bu sözleri sarf edilemez, edilmemeli.
Hele ki işi gereği sorular soran, cevaplar arayan, kamuoyunu aydınlatmaya çalışan, kısacası “Gazetecilik” yapan kişi için asla!
Biz büyüklerimizden böyle gördük.