Hazine ve Maliye Bakanlığı görevi Nureddin Nebati’den Mehmet Şimşek’e devredildi. Devir teslim töreninde yüz ifadelerinden, söylemlere, ‘oh’ nidalarından, tepkilere her kare incelenmiş ve gündem olmuştu. Diğer yandan Nebati’nin seçim döneminde Kemal Kılıçdaroğlu’na yanıtında geçen ifadelerin Mehmet Şimşek’i tanımladığı düşünülmüş bunun için de montajlanan videolarla karşılaştırma yapılmıştı. Gazeteci Sevilay Yılman da konuya dahil olunca Nureddin Nebati’den cevap gecikmedi.
Seçim sonuçları netleşince Cumhurbaşkanı Erdoğan mazbatasını aldı, yeminini etti ve merakla beklenen Kabine’yi açıkladı. En çok spekülasyon yapılan bakanlık olan Hazine ve Maliye’de beklentiler gerçekleşti. Devir teslim töreni de an be an yorumlandı.
Nureddin Nebati’nin görevi teslim edimce ‘oh’ çekmesinden, Mehmet Şimşek’in ‘rasyonel’ söylemini kullanarak ithamı gibi birçok detay göze çarparken, ikilinin yüz ifadeleri de çok ilgi çekiciydi. Güler yüzle sonlanan törenin ardından spekülasyonlar bitmedi.
Son dönemde çalıştığı kurumdan ayrılarak bağımsız faaliyet göstereceğini açıklayarak sosyal medyada da yorumlarına yeni bir yön çizen gazeteci Sevilay Yılman da bu videoyu yorumladı.
Gözleri ışıldak bakanım Nureddin Nebati gaza gelmiş de ne sallamış Mehmet Şimşek’e…Ondan zaar Mehmet Bey’in suratı düşüktü devir teslimde.
Ben olsam ışıldak gözlü Nebati’ye döner; “ Demek ki neymiş; Ne oldum değil, ne olacağım diyeceksin! Bak Yüce Yaradan’a… Batırdığın ekonomiyi düzeltmek için, kendi ellerinle, hakaret ettiğin bana emanet ettirdi! Hadi şimdi marş marş!”
İlk göreve geldiğinde özel diyalogu bulunan Nebati ve Yılman’ın ikisi de görevlerinden ayrılınca diyalogları sosyal medyaya dönmüş göründü. Nebati de Yılman’a cevap verdi.
Bu konuda son günlerde bazı troll hesaplardan paylaşımlar yapıldığını görüp ciddiye almamıştım ancak bir gazeteci olarak siz işin aslını öğrenmek istersiniz diye düşünüyorum.
Bu cümlem seçim döneminde Mersin’de yaptığım bir konuşmadan kesilip alınmış ve bambaşka bir bağlamda servis edilmiş. Oysa konuşmanın tamamı dinlenirse, benim orada esasen İngiliz tefecileri, Amerikalı danışmanları adeta birer kurtarıcı gibi gören Kılıçdaroğlu’nun CHP’sini, ithal reçetelerden medet uman Akşener’in İYİ Parti’sini, yani 7’li Masanın zihniyetini açık bir dille eleştirdiğim zaten çok net ortadadır.
Öte yandan Sayın Bakanımız Mehmet Şimşek’in, ortak ve sarsılmaz değerlerimize, bayrağımıza ve milletimize olan bağlılığını sorgulamak da kimsenin haddi değildir.
Yılman da Nebati’yi cevapsız bırakmadı: “Yine büyük bir iletişim kazası yaşamış oluyorsunuz bu durumda.”
Bu arada benim yaptığım paylaşımda Mehmet Şimşek’in ortak ve sarsılmaz değerlerimize, bayrağımıza ve milletimize olan bağlılığını sorgulamaya dair bir ifadem falan da yok!
Ve farkında mısınız bilmiyorum ama iki videoyu yan yana koyunca sizin bunu sorguladığınız görülüyor.
Yılman cevabının devamında ise daha sert ifadeler kullandı: “Yani bir hadsizlik var ise onu ben yapmış olmuyorum. Siz yapmış oluyorsunuz.”
Naçizane tavsiyem… Söz konusu konuşmanızın tam olarak kimi ya da kimleri hedef aldığınızı gösterir bölümünün tamamını hesabınızdan paylaşarak yanlış anlaşılmayı gidermenizdir.
Çok selamlar… İyi geceler….
Sosyal medyada ise hem Sevilay Yılman hem de Nureddin Nebati’ye yorumlar yapıldı.
Görünen o ki ikili her kesimden eleştiriliyordu.
Gerek Yılman, gerek Nebati söylemleri ve yorumlarıyla
Herkesi memnun etmenin imkansızlığını göstermişti.
Sizce Nebati’nin konuşmasında kim kastediliyor?
Sevilay Yılman’ın yorumlarında yönlendirme yanlış mı?
Yorumlarda buluşalım.
